14 Nisan 2012 Cumartesi

Hanzade 1 yaşında


Taslaklarımın arasına bir yazıya denk geldim : 'Melek'in meleği doğdu' diye.İnanamadım,daha doğumunu haber veremeden size ilk yaşını kutladık bile! Arkadaslar çoluk cocuğa karışınca iyi oluyormuş ya:)



Kıyafeti tabiki de Çoko Tütü'den:) Annesi ne hazırlıklar yapmış,her şeyi kendi elleriyle hazırlamış.




Her bir ayrıntı için ayrı ayrı düşünmüş.



Ve sonuçta mükemmel bir organizasyon çıkmış.



Haftaya da adım çöreğimiz var,bizim kız ilk adımını attı:) Annesi Melek Hanım bakalım hünerlerini yine konusturacak:) Nice mutlu,sağlıklı,bol uykulu,bol iştahlı senelere...




7 Nisan 2012 Cumartesi

Bizim Zamanımızda Sendrom mu Vardı?





Bundan 3-4 yıl önce arkadaşım çocuğunun terrible two yaşadığını söylediğinde duymuştum bu terimi ilk kez.Çocuğun yaptıklarına,ailenin yaşadıklarını görünce hak vermiştim böyle bir süreç olduğuna.

Ceren de artık 24 aylık,bikaç aydır sinirlenme,sebepsiz ağlama gibi bizim sinirimizi bozan davranışlar sergiliyor.Şimdiye kadar bu tür davranışlar sergilediği oldu.Çok sakin bir çocuk değil zaten.Ancak sabır göster göster nereye kadar?Bir de nasıl davranacağım,bunu merak ettiğim için pedogoga danışmak istedim.

Gerçi düşünüyorum da bir çok sorun gibi 2 yaş sendromu da modern hayatın bize sunduğu sorunlardan biri olarak görüyorum.Şimdiki çocukların herşeyleri var.Ne isterlerse!Hatta onlar istemeden bile!Bağırmak yok,aman psikolojisi bozulur.Ay alalım canım n'olacak,biz oynayamadık o oynasın.Kendimizi tatmin etmek için veriyoruz da veriyoruz.Sonuç şımarık bir nesil.Kimse gücenmesin,kırılmasın ama acaip şımarık bir nesil geliyor.Ben de dahilim şımarık neslin ebeveynlerine,kabul ediyorum.Çünkü;

*Ceren hanım ağlasın,tamam annecim,aman annecim diyerek sorunu kendim çözmeye çalşıyorum.Onun çözmesine fırsat vermiyorum.
*Ne oyuncak alsam diye resmen düşünüyorum,aman bişiyi eksik kalmasın,gelişimi aksar.
*Yesin de salonu ortasında olsa da farketmez,halı koltuk silinir canım,yeter ki çocuk yesin.
*Kendi kendine uyumuyor mu,sallayayım canım ayağımda ne var.
*Gece uyandığında gelsin yanımıza,anne-baba kokusuna ihtiyacı var.
*Çeşit çeşit kıyafet alsam nolacak ki,bizim zamanımızda bu kadar yoktu.Ne var renk renk ayakkabısı varsa?
*Boya kalemleriyle halının üstünde oynasın.Aa masasını sandalyesini mi boyadı,olsun kolay çıkıyor.
*Kendini ifade etmeyi öğrensin,pısırık olmasın,hakkını arasın,o yüzden bana krşı koymasında,bağırmasında sorun yok.

Annemlerle konuşuyorum,bizim zamanımızda böyle bişi yoktu,sebepsiz yere ağlarsak,ağlar ağlar susardık.Şimdi çocuk aman sussun,hele dışardaysak elalem bize bakmasın diye resmen şebek oluyoruz.O anda sussun diye ne varsa yapıyoruz,alıyoruz,veriyoruz.Bağırmak mı,aa ne ayıp,millet kötü ebeveyn der...Valla annem bi terlik fırlatırdı,susar otururduk.Aman bazen naylon terlikle bi vururdu,hele kaba etimize denk gelirse terliğin altındaki çiçek desenleri çıkardı bacağımıza.

Kıyafet-oyuncak zırt pırt alınmazdı.Bayramda,düğünde,doğum gününde.Zaten doğum günleri bayram havasında kutlanmazdı.1-2 kez pasta kestik,birkaç kez de eve arkadaşlarımı çağırdık o kadar.Nerde şimdiki gibi düğün organizasyonlarını aratmayan doğum günü partileri?

Ayakkabı eskiyince veya küçülünce alınırdı yenisi.Onu da almak için ayın 15'i beklenirdi.Para biriktirmek diye bişi vardı,ekmeğin üstünden artanları biriktirirdik.Alınan bir kalemin bile değeri vardı.Babadan korkulurdu.Anneden su istenmezdi ayağımıza kadar.Misafirliğe gittik mi annenin bir bakışı ile kendimize gelirdik.Anneye-babaya off denmezdi.Oyuncağımız kırıldı mı üzülürdük,''aa olsun alırız bi daha aynısından'' denmezdi.Öğretmenlerden çekinirdik dersimize girmese bile.Çarşıda pazarda gördüğümüzde selam vermeye çekinirdik utangaçlığımızdan.Banyoda Dalin şampuan bile bi özenli kullanılırdı,aman bitmesin diye.Bizim hiç güneş koruyucumuz olmadı,güneşin altında kavrulduk,hiç bişi de olmadı.Sokakta oynarken karnımız acıktığında yediğimiz ekmek arası domates-peynirle mutlu olmasını bildik.Evden taa dışarılara gelen köfte-patates kokusunu alıp eve koşardık.Parka gidip dondurma yemek,dışarıda yenen yemekler,harcını annemin hazırladığı dışarıda yaptırılan pideleri yemenin verdiği hazzı şu an hiç bişi vermiyor.

Hiç çocuğum 2 yaş sendromunda demeyelim arkadaşlar,biz yaptık,sonucunu biz yaşıyoruz...

Konuştuğum pedagog benim nesilden bir bayandı.Ve bana söylediği şeyler tamamen benim düşüncelerimle paraleldi.

Neler konuştuk,ne sonuçlara vardım bir sonraki postta.Başınızı ağrıtmayayım...