30 Eylül 2010 Perşembe

Ceren'e yetişemiyorum



6 aylıkken çekilip bloga eklenmeyi bekleyen bir resiim..ekleyinceye kadar Ceren 6 buçuk aylık oldu,orası ayrı,çaktırmayın:)

e size biraz Ceren'den bahsedeyim neler yapıyor,siz de çok merak ediyodunuz ya:)olsun bana ne,not düşmüş oluyorum işte tarihe:)

yaklaşık 1 aydır sürünüyor,mutfağa gidip gelinceye kadar salonun farklı köşelerinde buluyorum.hoplamayı öğrendi,kucağımda hop hop hopluyor.annii diyor,yok canım anne demek istemiyor diyordum ki baktım gerçekten anne demek istiyor.hastayken hep annie diye ağladı.

vurmayı öğrendi,pat pat yere,uyutmaya çalışırken yüzüme,mama içirmeye çalışırken biberona vuruyor.hala emiyor,evet ben bile inanamıyorum baştaki serüvenleri hatırladıkça..

büyüyor gözümün içine baka baka.zaman geçiyor,bebeklik günleri bitiyor.bakmaya kıyamıyorum,öpmeye doyamıyorum.bu ben miyim,önceden nasıl bi insandım,neyle mutlu olurdum bilmiyorum..

22 Eylül 2010 Çarşamba

çoko's fashion week

yazılacak söylenecek o kadar çok şey var ki..yavru ceylanım üşütmüş,biraz huzursuz bu aralar.e ben işe başladım,adapte olmaya çalışıyorum.aman şimdi yine formspringte gelir sorular,tek çalışan anne sen misin diye:)artık sorunlardan bahsetmek yok,öyle bi karar aldım kendi çapımda:) hadi bakalım ne duruyoruz,oturmaya mı geldik :)

fashion week'siz yaşayamaz olduk artık.fashion nite out'umuz da oldu hayırlı olsun. e biz de kendi çapımızda bi fashion week yaptık.İrlanda'da H&M'in,burda da Zara'nın altını üstüne getirdik.işte Ceren'in 2010-2011 sonbahar-kış kreasyonları:


aynısından bende de var,ana-kız takım giyineceğiz:)



boyfriend jeans.altına da converse.ben de aynı şekilde boyfriend jeans+converse giyicem,kızımla gezmelere gidicem.



haftasonu Ceren'in halası evlenecek,düğünde giyeceği abiye:)



elbisesinin içine giyeceği gömleği.ayriyeten kot pant ve kürk yeleği ile de kombin yapabilir:)

elbisenin altına kokoş ayakkabısı:)bu ürünler Zara'da mevcut(tu).bir kısmı tükenmiş dünden beri:( düşünün,bu ne hız!



soğuk kış günlerinin vazgeçilmezi bere ve eldivenler.tabi en sevdiğimiz karakter olan hellokitty süslemesiyle:)



hellokitty tshirtümüz.



hippi tarzındaki jeansimiz:)




kışın olmazsa olmazı uzun hırka:)




dantel detayı ile gayet romantik bir hırka:) bu son parçalar da H&M'den.


Ceren'i kıskanıp kendime aldım bişiler,hele bi abiye elbise aldım ki kendisiyle ilk görüşte aşk yaşadım.belki resim eklerim gaza gelirsem -ki kendime aldığım şeyleri ekleyim şimdi dedim ama baktım utandım:)neyse Ceren cicileri bize yeter:)

17 Eylül 2010 Cuma

İrlanda rehberi :)

İrlanda ile ilgili 2. ve son postum.yok merak etmeyin sayfa sayfa İrlanda'da ne giydim postlarım olmayacak haftalarca:)sadece hani birinizin yolu düşerse İrlanda'ya bikaç fikir vereyim nacizane.

çok lüks otelde kalmanıza gerek yok.her yer bed and breakfast (B&B) guesthouse'larla dolu.şehrin merkezinde uygun fiyata kalabilirsiniz.kaldığımız caddeden bi manzara size:)



güneş-yağmur-güneş,işte tam da böyle bişi:


asla bir tane şemsiyenin yetmeyeceğini aklınızdan çıkarmayın:



geleneksel lezzetlerin tadına bakın:


Trinity college'a ve de



Liffey nehrine bir de gün ağarırken bakın:


Temple Bar bölgesinde gezin:



hatta Temple Bar'a girin:


ve meşhur Guinnes birasından için:


rengarenk kapılardan kıyafetinize uygun olanın seçin:)



Dublin'in göbeğindeki St.stephen's green'de yürüyüş yapın..



Atlantik okyanusundan Amerika'ya bakın,belki görebilirsiniz:)



bi tourism info'ya girin ve bi Wicklow turu ayarlayın.braveheart tepesini izleyin,PS I love you'yu hatırlayın ve bir iç çekin,keşke burda yaşasaydım diyin:



tourism info'dan başka bi gün için de Cliffs of Moher turu ayarlayın.yamaçlardan okyanusu izleyin.tepedeki insanları görebiliyor musunuz??




hemen hemen her köşe başında bulunan Carrols'a girin ve hatıra kalacak bişiler alın:






evet biz Dublin'i ve İrlanda'yı çok sevdik..

Neden İrlanda?

İşte bu yüzden:
















2 Eylül 2010 Perşembe

orada neler oluyor?




Dünya ile bağlantımı kopardım.televizyon izlemiyorum.haa çok entel dantel olduğumdan değil,vakit bulamadığımdan.yoksa okuldan dönüp Derya Baykal izlerken uykuya dalmaya bayılırdım.şimdi uyku için uzanmayı bırak oturamıyorum bile totomun üstüne.neyse konumuz bu değil.

TV ancak spor yaparken izleyebiliyorum,o da her seferinde kulaklığımı unuttuğum için dudak okuma yöntemi ile olan biten anlamaya çalşıyorum.o yüzden simpsons,gossip girl filan izliyorum alt yazılı olduğu için.bak konumuz bu da değildi:)

Pazar gazetesini ancak Salı günü elime alabildim.Şili'deki maden kazasını da yeni öğrendim,Pakistan'da deprem değil de sel olduğunu da.gerçi öğrenmesem daha iyiydi,zira yer altında daha 4 ay geçirecek olan işçilerle beraber dakika,saat filan sayarken buldum kendimi.

ama bakın,2 gündür okula gidiyorum,pek bi sosyalleştim,dünyadan haberim var artık.maaşlara % kaç zam gelecek,bankalar % kaç faizle ev kredisi veriyor,derin dondurucuya domates nasıl konur,2.el araba piyasası ne durumda,kilo nasıl verilir,akşam yemekte ne pişiricez.hatta 3.sayfa haberlerinden kim nasıl ölmüş,kim neyi nasıl çalmış? iyi geldi işe başlamak.

Ceren mi?keyfi yerinde,komşu teyzesinde mutlu mesut gelmemi bekliyor.