28 Kasım 2010 Pazar

prensesin uykusu

uyandırmak için bir masal anlatıyorum sana,dünyadaki tüm masalların aksine...
                                           
      Hiç bir masalda bu kadar ağlamamıştım.

24 Kasım 2010 Çarşamba

puset seçimi

bebek bekleyen veya yeni bebeği olmuş kişileri en çok ilgilendiren konudur bu puset konusu.bir kere alınıyor,iyi olsun,sağlam olsun,kullanışlı olsun,mümkünse 2.bebeğe kalsın:) hamileyken baya araştırmıştım ve bu aralar tekrar gündemimize geldi bi şekilde bu konu.şu ana kadar olan araştırmalarım,gözlemlerim ve tecrübeme dayanaraktan pusetlerle ilgili şahsi görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

benim için puset kesinlikle ana kucağı ile uyumlu olmalı yani travel system denilen zımbırtıdan olmalı.otomobille çok sık dışarı çıkan aileler ilk önce bunu dikkate almalı.bebek zaten otomobilde asla kucakta taşınmamalı.e bu durumda ana kucağı almak zaten şart.çocuğu hiç ana kucagından çıkarmadan pusete koymak çok pratik.bazen şurda burda anne-babalar görüyorum,ellerinde ana kucagı,içinde tosun bir bebek,kolları kopuyor yazık taşımaktan.hemen onları uyarasım geliyor yaa kardeşim,kendine işkence etme,git travel system bi puset al diyesim geliyor:)

peki hangi markalar hangi modeller var?

hamileyken buggster almaya karar vermiştim,maxi cosi ana kucagı ile uyumlu,3 tekerlekli,oldukça hafif bir puset.


buggster

 
ancak eşimin kuzeninde  maxi cosi taxi modeli vardı,artık kullanmadığı için ana kucagı ile birlikte bize ödünç verdi.travel system olunca atladım.sağlam bir puset.ama puset kısmı azıcık ağır:/ fakat geçen gün saraçhaneye gittiğimizde bu şikayetimi söylediğimde abla,en iyi pusetlerden biri bu,sen ağır puset görmemişsin dediler:)
      
maxi cosi taxi citi
          


bebe confort loola modeli de tıpkı maxi cosi taxi modeli gibi:
bebe confort loola
        





ayrıca Kraft'ında travel system pusetleri mevcut.fiyat olarak daha makul sanırım.hiç alıcı gözüyle bakmadım.bazı modellerin tekerlekleri çok kaba olsa da twist modeli gayet kibar geldi bana:


kraft twist


bir de meşhur Quinny var,katlanması kolay,çok az yer kaplıyo katlandığında falan filan,yatış pozisyonu olmaması tek dezavantajı.

quinny


Ceren artık ana kucağında durmamaya başlamıştı.otomobilde de sıkılıyordu hafif yatar pozisyonda gitmekten.oto koltuğu almamız gerekiyordu,gitmişken hafif bi puset de alalım dedik.en hafif modellerin Maclaren'de olduğunu öğrendim.triumph ve quest sport modelleri var.triumph'un renk seçenekleri daha cezbedici,fiyatı da daha uygun.baston puset olarak geçiyor ama alakası yok,gayet rahat bir puset,çocuğun poposu aşağıdan sarkmıyor yani:)ayrıca yatış pozisyonu var(tamamen yatmasa da).sürüşü çok kolay,hele maxi cosi'den sonra..ancaaakkk öyle ağır çanta filan asamıyorsunuz,hooop arkaya devriliyor.pusetin hafif,keza Ceren'in de bi o kadar hafif olması etkili tabi:)


Maclaren triumph modeli aklımda olan tek modeldi yani, fakat hiç bir mağaza da bulamadım.yazın bir çok mağaza indirime sokarak ellerindeki malı eritmişler ve bir daha gelmemiş,hatta söylediklerine göre distribütörde de yokmuş.ebay'den almaya karar vermiştim ki nette dolaşırken saraçhanede bi mağazada satıldığını gördüm.saraçhaneyi İstanbullular bilirler,Haşim İşçan geçidindeki bisikletçiler çarşısı,fiyatlar da piyasanın altında.üniversitedeyken hep o civarlardaydık,gün gelecek kızına buradn puset alacaksın buradan deseler,hadi len derdim çok afedersiniz.


maclaren triumph


next episode: oto koltuğu seçimi

23 Kasım 2010 Salı

kopyalanmaya karşı?


bu aralar ismini vermeyeceğim bir site(önceki yorumlardan ne oldugunu öğrenebilirsiniz) önüne gelen blogtan yazı çalıp yayınlıyor.sitenin adı modayla ilgili,tabi moda bloglarından çalmış,yetmezmiş gibi benim blogumdan da 'Ceren 8 aylık' yazımı çalmış.sinirlenmekten öte komik geldi,kabak gibi sırıtıyo benim yazı orada.iletişim miletişim hiç bi bilgi yok,bi mesaj attım ama tabiki de cevap gelmedi.

bikaç kod ekledim,sağ tuş kilidi gibi filan.ama 'resmi farklı kaydet' kısmını kitleyemiyorum,öyle bişi var mı gerçi bilmiyorum da:)

resimlerin üzerine imzaya devam.hadi ben bikaç kod daha araştırayım geleyim.sizin varsa kopyalanmaya karşı önlemleriniz öğrenmek isterim açıkçası.

tatilde ne mi yaptık?

yıllaaar sonra İstanbul'da evimizde bayram geçirmeye karar verdik.

Ceren yeni pusetinde gezmeyi pek sevdi:



tabi,arada annesi ile babasını da düşündü,onlara bi kahve içmeleri için fırsat tanıdı:



çok gezdi demiş miydim?



yeni arkadaşlarla tanıştı:



Duru kankasına gitti,beraber baby tv izlediler,beraber yemek yemediler:)



kabak dolması yedi ilk kez:




ben mi?ççookkkk yoruldum ama Cerenle oynadığımda her şeyi unuttum.


14 Kasım 2010 Pazar

Ceren 8 aylık

                             


ya ben Cerenle birlikte iyice hellokittyci oldum.hangimiz daha çocuğuz?o büyüyor,bense gençleşiyorum.





bebeklikten hafiften çıkmaya başladığının sinyalini veriyor artık Ceren.tutunup ayağa kalkıyor,dans ediyor,gel gel yapıyor.en komiği de 'gel gel' yapmanın suyunu çıkarmış olması.istemediği bişi olunca ağlarken 'gel gel' yapıyor:) tik halini aldı:)

bir yemek yiyişimiz var ki sormayın.ne üst baş kalıyor ne halı.zorladıkça üzülüyorum ama zorlamasam aç gezecek.baby tv imdadımıza yetişiyor öyle anlarda.evet,çocuğuma tv izletiyorum.uzmanlara burdan selam olsun.

blogum Akşam gazetesinde


pazar ekinde blogcu anneler toplandık.canımın sıkkın oldugu bi haftaya denk geldi röportaj,keşke daha geniş,daha ferah,daha pozitif bi zamanda olsaydı.Cerenimin resmini bile fırsat bulup yollayamadım.yine de herşeye rağmen blogumu,Cerenimle resmimi bu sayfada görmek çok mutlu etti beni.soyismimin eksik yazılmasına eşim bozulsa da:) Teşekkür ederim.

7 Kasım 2010 Pazar

Cerensiz gezmeye gitmeye kalkarsam...




...neler olur,dinleyin.


aslında konu geçen haftaya dayanıyor.29 ekim tatiliyle 3 gün tatil yapıcaz diye heveslenirken hiç umduğumuz gibi gitmemişti.dışarıda Ceren hanımın hiç bir şey yememesi,içmemesi,uyumaması nedeniyle baya gergin anlar yaşadık.sık sık kendime 'ne işin var gezmede bebekle,otur evinde' diye söylendim.Cereni bırakacağım kimsenin olmaması,ailelerin uzakta olması ve annemin bile gelip Ceren'e bakmak için bi girişimde bulunmaması,hiç bir desteğimizin olmaması..bunalttı da bunalttı..

e bu kadar bunalmışken eşim dediki cuma günü iş arkadaşlarım bi yemek ayarladı Taksim'de,hadi sen de gel dedi.Ceren'i de kuzene bırakmayı önerdi.bi hava değişikliği olur,bikaç insan görürsün dedi.1 hafta yok olmaz,gelmeyeyim dedim.sonunda ısrarlara dayanamayarak cuma sabahı tamam,geliyorum dedim.kuzeni ayarladım vs.

neyse bi hazırlandım Allahım,saç baş,elbiseler çizmeler..akşam üstü gittim,bıraktım Ceren'i,arabayı da oraya bıraktım.metrobüsle giderim dedim Taksim'e.nasıl bir sis var anlatamam,korku filmi gibi,dolmuş bekle,aheste aheste gitsin,trafiğe girsin derken 1 saatte metrobüse ulaştım.oyy anam oyy,o ne kalabalık.zar zor binip 5 durak gittim ki bir telefon kuzenden Ceren sen gittiğinden beri çığlık çığlığa ağlıyor,annii diye hem de.eliyle de gel gel yapıyor,istersen dön dedi.e tabi naptım geri döndüm.

3 Kasım 2010 Çarşamba

top 5


bu aralar ortalıkta dönüyor bu mim,hepiniz haberdarsınızdır,size de uğramıştır.eymen'in annesi bizi mimlemiş,biz de memnuniyetle cevaplandıralım.işte blogumun an itibariyle en çok okunan 5 konusu:


1.emzirme koltuğu meselesi: alayım mı almayayım mı diye düşündüm ama almadım.çok da iyi yapmışım.benim niyetim küçük,2 kişilk olan ama açılınca çift kişilik yatak olan bişi almaktı.baktım 1000-2000tl fiyatları vazgeçtim,emzirme koltugu da geçici bişi.gerek yok,almayın:)hiç pişman değilim.2 ay yanımızda yattı Ceren,sonra odasına geçti.gece 1 kez kalkıyodu,yatagımda emziriyodum.

2.dolabımı boşalttım: kullanmadığım ürünleri göndereceğimi anlattığım postum.baya ilgi çekmiş,dolap boşalttıkça haber veririm buradan.kıyafetleri de böyle halletsem dedim,eşim korkarım ki yakında beni de elden çıkaracaksın diyerek son noktayı koydu.

3.ışınlanan La Senza siparişlerim:ahh ah ne güzel bi alışverişti öyle.Hazirandaki indirim aynı tadı vermedi.bu Aralık ayında tekrar düşünüyorum bi sipariş daha.


4.rüya değil gerçek:yedik valla hepsini:) bu yılbaşında gelecek mi bakalım bi sepet daha?

5.bir anne nasıl çıldırtılır?o günleri özlüyorum desem.çünkü şimdi daha başka çıldıracak mevzular var ve de çözemiyorum.