25 Mart 2011 Cuma

Cerenle gezmeye gitmeye kalkarsam...




Cerensiz gezmeye gitmeye kalkarsam ne olur görmüştük hep beraber.bu sefer de Cerenle maceramıza buyrun...

Günlerden Cuma,3 ders kaldı 2 ders kaldı diye geri sayım yapıyorum.niyetim okul çıkışı kendimi bir kahveyle ödüllendirmek.güneş miss gibi,her yer cıvıl cıvıl.Ceren'i kreşten alıp (hatayı burada yaptım) gittik güzide alışveriş merkezimize.

Puseti eşimin arabada kalmış,Ceren kucakta.

İlk iş karnını doyurmak için marketten mama-yoğurt,avutmak için de balık kraker,çikolatalı süt almak oldu.

Elimde poşet,omzumda çantam,kucağımda Ceren.

Güzel semtimizin bakımlı hatunları giyinmişler kuşanmışlar,saç baş makyaj gayet özenli.benimse elbisemin moruyla tonunun tutmadığı mor çorabım,normalde gayet tarz olan ama tebeşir tozundan şu an bişiye benzemeyen çizmelerim,tam bir anne modundaki kirli ama özenle toplanmış saçlarımla göz kamaştırıyorum.elimdeki market poşetimle de gayet uyumlu gözüküyorum.

Kucağımdaki bebenin üstü başı iyi ama birazdan bu durumdan eser kalmayacak.

Girdik cafe'ye,attık kendimizi açık mekanına.Ceren de sandalyeye (mama sandalyesi değil,ne gezer).ilk önce balık krakerle avutma turu.kendileri o anda peçeteleri yırtmak,yere atmak ve attığı parçaların ardından gel diye böğürmekle meşgul.birden böğürme öğürmeye dönüşüyor ve de ağzına 2 tane birden attığı balık kraker yüzünden kusuyor,annesinin avucu duruma yetişiyor.bebenin pantolonu azıcık batıyor,olay hafif atlatılıyor,buna da şükür,anın tadını çıkar diye de düşünüyorum.

Sonrasında yemek yedirme faslımız kolayca atlatılıp,o esnada ben de kahvemi yudumlayıp manzaranın tadını çıkarmak için kaşınıp Ceren'i kucağıma aldığımda Ceren'in kayış kopmuş durumda artık.illaki korkuluklardan aşağı bakıp balkon pervazına dekoratif amaçlı konan taşları almak için bağırıyor.emzik zaten yere düştüğü için ağzı boş ve de korkuluk demirini yalamaya başlıyor ısrarla.

Tekrar yerine oturtup pipetten içmeyi seviyor diyerek süt açtım tok çocuğa.tabi reddetti,eline telefon,peçete,peçetelik versem de kar etmedi.illaki kucağıma gelip aşağı bakmak için mızırdandı zaten kahvem de soğumuştu.kalk dedim yürü,bizi ev paklar.

Tabi canım eve gelmek istemiyor hiç.elime bir de açılmış süt eklenerek bikaç mağazaya giriyoruz.aksilik bu ya beğendiğim,aradığım,istediğim ne kadar çok şey çıkıyor karşıma ama ben hepsine sırtımı dönüp çıkıyorum mağazadan.bir yandan etrafımdaki insanlara azcık çocuğuma bakar mısınız,ben de azcık göz atayım,bikaç bişi deneyeyim dediğimi hayal ediyorum,gülüyorum.

Kucağımdaki bebenin de üstü yemek yoğurt batığı,tam da kaçmak üzereyken alışveriş merkezinden,2 öğrencimle karşılaşıyorum,neyseki velilerle karşılaşmadım diyerek şükrediyorum halime.

Okulda bugün çıkışta gezmeye gidiyorum,kendime vakit ayırıcam biraz diye hava attığım arkadaşlarım ne gülüyodur ama bu yazımı okuyunca.

8 yorum:

  1. Çocuk olunca böyle insan gezmeye mi gitti savaşa mı girdi ne oldu anlamıyor,eskidenmiş değil mi geniş zamanlı,kahve keyifli anlarımız:)))

    YanıtlaSil
  2. Okurken insan gülümsüyor ama hakikaten zor bir durum :) Minik cadının resmi çok tatlı bu arada :D:D

    YanıtlaSil
  3. Çocuk ve gezmek ikisi bir arada olmuyor maalesef canım.Hele de ben iki canavarla :)))

    YanıtlaSil
  4. benim bızdık şu anda 4 aylık..yazını okuyunca inanki korktum. gerçekten o keyif yaptığımız günler çok mu uzaklaştı :(

    YanıtlaSil
  5. yıldız aynen,savaştan cıkmış gibi oluyorum eve döndüğümde.

    gökçe gül canım gül,hakkatten cok komikti halimiz.

    ikiz annesi 2 tane birden,oyy anam ayy.

    dertya,evet canım azcık geçti:)ama biraz büyüsünler güzel olacak.laftan anlasınlar.

    YanıtlaSil
  6. Yalnız başıma tek yapamayacağım şey Beril'le gezmektir sanırım..

    YanıtlaSil
  7. Ana oğul hep sokaklardayız biz. Bana çok kolay geliyor nedense ama 41 günlükten itibaren Türker hep gezdi hep gezdi :) Puset+Türker ve ben ayrılmaz bir üçlüyüz sanırım.

    YanıtlaSil
  8. valla handecim,insan yalnız cıkmaya cesaret edemiyo artık.

    nilüfer,Cerenle gitmediğimiz yer kalmamıştır,40ı cıktıgından beri rahat rahat gezeriz(dik),kuaförden tut da banka işleri de dahil olmak üzere tüm özel işlerimizi bile beraber yapardık.ancak büyüdükçe cadılaşmaya başladı ve her gördüğü şeye dokunmak istiyor,pusete oturmak istemiyor(daha yürümüyor)ve bu bizim işleri gerçekten zorlaştırıyor.artık dışarıda uyumuyor ve de zor yemek yiyor,dolayısıyla çıldırma moduna geçiyosun:)

    YanıtlaSil

hadi sen de yaz fikrini!